Ak parti ilçe Başkan yardımcısı Şükrü Cimrin;popülist siyaset yapmayın

POPÜLİST SİYASET YAPMAYIN
Covid 19 salgını tüm dünya ülkelerini ve ekonomilerini derinden etkilemeye devam etmekte. Bu salgının sonlandırılabilmesi için tek çare olan aşılama programı ülkemizde de başarılı bir şekilde devam ediyor. Aşı savaşlarının yaşandığı günümüzde öncelikli gruplar ve en yaşlılarımızdan başlayarak şu ana kadar nüfusumuzun % 17’si aşılanmış bulunuyor. 
Dünyada yapılan aşı sayısı 1 milyar 80 milyonun üzerine çıktı ve Türkiyemiz 24 milyon aşı ile dünyada en çok aşılama yapan 7. ülke konumunda.
Ülkemizde mevcut uygulanan Sinovac ve Biontech aşılarının yanında Rusya’nın ürettiği Sputnik V aşısı da önümüzdeki haftalardan başlayarak 6 ay içinde 50 milyon adet olarak tedarik edilecek ve günlük 500 bin aşılamaya kadar çıkabildiğimiz aşı programımızda bize büyük bir ivme kazandıracaktır.
Hükümetimizin birinci önceliği vatandaşlarımızın sağlığını korumak ve bu hastalığın bulaştığı vatandaşlarımızın tedavisini sağlamaktır. Hastalığın bulaşmasını önlemek için tüm dünyada uygulandığı gibi bizde de sosyal mesafe kurallarına göre kurallar işletilmekte ve gerektiğinde de kapatma kararları almaktayız. Dünyanın en gelişmiş ülkeleri olarak adlandırılan ülkelerde yoğun bakım ünitelerinin dolduğu, solunum cihazlarının yetmediği, hastaların hastane koridorlarında can verdiği görüntülerin ülkemizde de yaşanmamasında sağlık ordumuz ve alt yapımızın nicelik ve niteliğinin üst düzeyde olmasının yanında almış olduğumuz kararlar belirleyici olmuştur. Türkiye bu dönemde kendi tıbbi ihtiyaçlarını fazlasıyla karşılamış ve 125 ülkeye de talepleri doğrultusunda tıbbi malzeme yardımında bulunmuştur. Aşılanan vatandaşlarımızın sayıları arttıkça salgının etkisi azalacak ve kısıtlamalar yerini rahatlamaya bırakacaktır ve İnşallah hep birlikte yine eski günlerimize döneceğiz.
Kısıtlamalardan ekonomik olarak etkilenen vatandaşlarımıza ve işletmelerimize bugüne kadar hükümetimiz birçok destek ve istihdam paketleri açıkladı ve bunları yürüttü. Kısa çalışma ödeneğinden Sosyal Destek Programına, Nakdi Ücret Desteğinden İşsizlik Ödeneğine, Normalleşme Desteğinden esnafımıza kira yardımına ve cafe, restoran ve lokantalara ciro kaybı desteği ve daha birçok sektörel düzenleme ve iyileştirmeyi bu paketlere örnek olarak sayabiliriz. 
Şüphesiz içinde bulunduğumuz dönem kolay bir süreç değildir ve Türk halkı olarak bu zor günlerde bugüne kadar dayanışma içinde başarıyla hep birlikte mücadele ettik. Yüzyılda bir görülen bu salgında hem bireylerimizi hem de ekonomimizi korumak ve bu dengeyi sağlamak çok önemli ve ivedi kararlar almayı gerektirdi. Hükümetimiz, Bilim Kurulu’nun değerli üyelerinin tavsiyeleri ve vaka sayılarına bağlı olarak bu kararları aldı. Tekrar ediyoruz, önceliğimiz vatandaşlarımızın sağlığı ve can güvenliği ve bununla birlikte bireylerimizin ve işletmelerimizin ekonomik olarak bu süreçten en az hasarla çıkmasıdır. Bu hedef doğrultusunda doğru kararları almaya ve uygulamaya devam edeceğiz. 
Alanya özelinde değerlendirdiğimizde, kentimizin ana sektörü turizmin tekrar canlanabilmesi için vaka sayılarının düşmesi şarttır. Güvenli Turizm Sertifikası ile geçen sezon iyi bir sınav veren ve öne çıkan Türk Turizminin Akdeniz Çanağı’ndaki rakipleri Yunanistan, İspanya, Portekiz, İtalya, Hırvatistan gibi önemli rakiplerimize kıyasla daha tercih edilir olmamız ve charter operasyonlarının başlamasında, ülkeler ve tur operatörlerinin baktıkları ilk kriterlerden biri vaka sayıları olmaktadır. 
Bu bağlamda tam kapanma Alanya ve Antalya Bölgesi’nin vaka sayılarının düşmesi için önemli bir fırsat ve gereklilik olmuştur. Turizm sektörü çalışanları öncelikli olarak hızla aşılanmaktadır ve bu uygulama ilgili ülkeler ve tur operatörleriyle paylaşılmaktadır. 
Sayıların tekrar artışa geçmemesi için tam kapanma sonrası dahi sosyal mesafe, maske ve hijyen kurallarına son derece dikkat etmemiz ve mücadelemizin sürmesi gerektiği ortadayken bazı yerel siyasi parti temsicilerinin popülist, ciddiyetten uzak ve gerçeklikten kopuk açıklamaları düşündürücüdür. 
Geçtiğimiz günlerde tam kapanma nedeniyle ürettiğini pazara getiremeyen üreticilerimiz 1 yıldır süregelen salgın önlemleri sürecinde böyle bir zorluk yaşamamışlardır ve ürünlerini pazar ya da hale getirmişlerdir. Ki bu durumla ilgili düzenleme ivedilikle yapılmıştır. Üreticilerimiz de toplumun tüm kesimleri gibi, bir yıldır işletmelerini açamayan işletmecilerimiz gibi üzerlerine düşen fedakarlığı göstermişlerdir. 
Devletimiz ve halkımızın dayanışma içinde geçirdiği bu dönemde komşusunu gözeterek ve yardım halkaları kurarak gönülleriyle yardım zincirleri kuran vatandaşlarımızın yanında, Türk Milleti dışında başka milletlerde pek görülmemiş geleneksel dayanışma örneklerimiz olan ve Türk Milletinin asaletinin ve paylaşımcılığının örnekleri olan “Askıda Ekmek”, “Veresiye Defteri Kapatma” uygulamaları da, sözkonusu siyasetçilerimiz tarafından hafife alınmıştır. Osmanlı’dan miras kalan ve günümüze kadar yaşayan bu değerlerimizin bugün de devam etmesini sorgulamak tarihimize yapılan bir haksızlıktır.
Ayrıca millet olarak topyekün bir mücadeleyle vaka sayılarının düşmesi ve yaşlı ve kronik rahatsızlığı olan bireylerimizi korumak için sosyal etkileşimi en alt seviyeye düşürmeye çabalarken, “Bayramda para kazanırım umudunda olan butikçi, tuhafiye, şeker ve lokum satan esnaf sizlere küskün” diyerek bizlere seslenen ve bu değerli meslek erbablarımızı kullanarak siyasi polemik peşinde koşan siyasetçilerimizi sağ duyuya davet ediyoruz.
Onların da dediği gibi, Ak Parti kimsesizlerin kimidir. Durup dinlenmeden milletimiz için çalışmaya devam edeceğiz ve daha aydınlık günlere el birliği ile hep birlikte ulaşacağız.