ERDEM O SORUYA SERT YANIT VERDİ

Depremin ilk gününden bu yana birçok kurum ve kuruluş gibi ALTSO olarak yardım ve destek kampanyası yürüten Başkan Eray Erdem, kendisine yönelik “Otelini depremzedelere açtı mı?” sorusuna sert bir şekilde yanıt verdi. Erdem, “Çok hüsnü niyetli ve samimi bir soru olmadığını biliyorum. Benim hoşgörü limitim çok yüksek ama limitsiz değil. Baştan sona ahlaksızca bir soru” diyerek çarpıcı ifadelerde bulundu.  

Alanya Ticaret ve Sanayi Odası (ALTSO) Şubat ayı Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Mehmet Kural başkanlığında gerçekleştirildi. 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 11 ilde felakete neden olan depremin ardından ilk kez toplanan meclis toplantısında, depremin ardından yapılan ve yapılacak olan yardımlar ele alındı. Toplantıda gündem maddelerinin görüşülmesi öncesi ALTSO’nun Alanya’daki kurum, kuruluş, turizmciler ve yardımseverler ile birlikte yapmış olduğu yardım faaliyetlerinin sunumu gerçekleştirildi. 
ALTSO Başkanı Eray Erdem, meclis üyelerine hitap ettiği konuşmasında, depremde Alanya’nın üzerine düşeni yaptığını ve ilk yardıma koşan ekiplerin arasında Alanya’nın yer aldığını vurguladı. 
Alanya ve ALTSO olarak yapılan faaliyetlerini anlatan ve depremzedelere kapılarını açan otellere destek taleplerini yineleyen Erdem, koordineli olarak çalışmaya devam edeceklerini bildirdi. 
Kamuoyunda bazı çevrelerce yöneltilen “ALTSO Başkanı Eray Erdem otellerini depremzedelere açtı mı?” sorusunun mecliste hatırlatılması üzerine Erdem, sert bir şekilde yanıt verdi. 
Daha önce kendisine yöneltilen bu soruya yanıt verdiğini vurgulayan Erdem,  şunları söyledi: “Çok hüsnü niyetli ve samimi bir soru olmadığını biliyorum. Benim hoşgörü limitim çok yüksek ama limitsiz değil. Şimdi bu soru bana göre bir kere baştan sona ahlaksızca bir soru. Ben kendim depremin olduğu bölgenin vatandaşıyım. Benim oda başkanı olarak, oda kimliğiyle herhangi bir sorumluluğum olmasa bile, velev ki vicdansız, ahlaksız da bir adamım, benim o bölgenin sorunlarına kaçma gibi lüksüm olamaz. Ben şehir merkezinde iki tane otelin açılmasına katkı sundum. İki tane oteli tahsis ettirdim. Onun haricinde de otuza yakın dairede o bölgeden gelen insanları barındırıyoruz imkanımız dahilinde. Kendi otellerimle ilgili tadilat vardı. Beş gün evvelinde bir tadilata başlamıştık. İmkan olsa ben emin olun herkesten daha fazla depremzede orada barındırırdım. Odayı temsilen bu makamda olmasak hiç kimsenin umurunda olacak bir soru değil. Ama bu tamamen böyle bir zamanda işi safsataya dökmek, suyu bulandırmak, ‘Eray Erdem oteli açtı mı?’ diye soran kimse ona dönüp soralım: Kendisi ne yaptı. Bir de bizim geleneğimizde böyle durumlarda ayıp aranmaz, ayıp örtüdür. Velev ki bir ayıp varsa. Bu ayıbı aramak zaten kişinin kendi ayıbıdır. Ben takdiri kamuoyunun vicdanına bırakırım. Deprem olduğu günden bir yana bütün mesaimiz bu işle ilgilidir. Ekip arkadaşlarımızla birlikte siz kendiniz de gelip gördünüz deprem istasyonumuzda neler yaptığımızı. Bölgeyle ilgili neler yaptığımı anlatmama gerek yok. Çünkü benim oradan gelen birçok eşim, dostum var. İnsanlar beni aramaya utanıyor, onuruna, gururuna indiremiyor. Buradaki diğer ortak dostlardan duyuyorum. Öyle el uzatmaya çalışıyor, yardımcı olmaya çalışıyoruz. Ben o iş insanları, otellerde ya da evde ağırladım diye reklam yaparsam o da benim küçük olur. Ben kendimin ne yaptığını biliyorum. Kamuoyunun takdirine bırakıyorum.”