Tatilciler ile ilgili Kamil Çiçek’ten açıklama geldi;her 42 plakalı Konya’lı değil
GÜNDEMMHP Alanya İlçe Yönetim Kurulu üyesi Kamil Çiçek; "“Ne olursan ol yine gel” diyen Mevlana’nın torunlarına artık siz gelmeyin deniliyor." diyerek açıklamalarına şöyle devam etti.
Çiçek, "İki denizin sultanı “sultan-ül bahreyn” Alanya’yı Ermeni kralı “Kyr Vart’tan” alarak Türk yurdu yapan, Anadolu’yu devrin en parlak, en medeni şehirlerinden biri haline getiren Sultan Alaaddin Keykubat ortak değerimiz değilmidir.
30 yıl öncesine kadar Alanya’da turizm yokken her mahallesinde bir Alanyalının yaşadığı, günümüzde hâlâ dağlarında bağlarında yaylalarında Alanyalıları barındıran kadim şehir Konya.
Konya ve Alanya tarihi ve geleneksel bağlarıyla bir birine yakın iki kadim şehirdir.
Ne Konya eski Konya, ne de Alanya eski Alanya. Her ikisi de yerleşik nüfusu dışardan bolca göç aldığı için farklılaşmıştır.
Konya evliyaları, erenleri, santkarları, ülkemizi besleyen çiftçileri, bilim adamları, tarihe yön veren sultanlarıyla, herkes kütüğüne bağlı vilayette yaşasaydı, Urfa’dan sonra İstanbul’dan önce Türkiye’nin en kalabalık ikinci şehri olurdu denilen Anadolu’nun Türkiye olmasında katkısı olan kadim şehir. Ama maalesef bu kadim şehrin medeni insanları, kimisi ekmek uğruna, kimisi de daha mutlu ve uygar yaşamak uğruna başka şehirlere ve başka ülkere göç ettiler. Şimdilerde Konya çok göç alan kozmopolitlik bir şehir olarak kendi öz kültür ve ananelerinden bile çok uzak. Bu açıdan bakıldığında Konya merkezi ile ilçe ve köylerini ben hep ayrı tutmuşumdur. Dedelerimiz derdi; Konya’nın yerlisinin Türbe önünde evi, meramda bağı olur diye. Konya’nın ilçe ve köy sakinleri Alanya halkıyla daha rahat uyum içindedir. Kıymetli Alanya halkı son yıllarda Konyalılardan şikayetçi, inanın bende şikayetçiyim. Banyo terliği iç atleti ile çarşıda gezen, elinde bira şişesi ile süs havuzuna oturup discoyu kesen, sahilde arsızca vatandaşın karısını bacısını kesen, pisliğini ortalığa saçıp giden, Seydişehir’de sakalını kesip eşarbını çıkaran, şalvarını değiştirip, Müslümanlığını geri dönene kadar emanet bırakanlardan vallahi ben de şikayetçiyim. Sultanlara başkentlik yapan, Müzeleriyle tarihe şahitlik eden, Allah dostlarıyla feyz dağıtan, Karatay medreselerinde ilim öğreten eski Konya’yı özlüyorum. Türkiye’nin ve dünyanın bir çok yerini gezdim yaşadım ama Konyalıyım diyemedim. Her gittiğim yerde göğsümü kabartarak “BOZKIRLIYIM” dedim. Sosyal medya hesplarım da bile BOZKIRLI yazar. Yurt dışında Türk olmadığını söyleyen ama kimliğinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yazan gayr-ı medeni birini gördüğümde bile ulusum adına hep utanmışımdır. Onun için size rahatsızlık veren plakası 42, 06, 38 yazanlara da itibar etmeyiniz, oranın çocuğu da olmayabilirler.
Geçtiğimiz bu kurban bayramı sürecinde Konya Ankara Kayseri ve diğer şehir plakalı araçlar ile Alanya’da tatil yapan Vatandaşların verdiği rahatsızlık gerçekten kabul edilemiyecek çirkin görüntü ve davranışlar. Asla tasvip etmiyorum. Bu ahlaksızlığı ve çirkinliği yapanlar koca koca başka şehir insanlarının itibarlarını zedelemesi hiçbir vicdana sığmaz. Halbuki bu şehirlerde çok kıymetli insanlar yokmudur. Bu şehirlerin kütüğüne kayıtlı, Alanya’da yaşayan ve cemiyet hayatında hatırı sayılır Ticaret ve turizm erbabı yokmudur. Bilakis bolca vardır. O zaman bu güzide insanların ne günahı vardır.
Demek ki şapkamızı önümüze koyup bir durum tespiti yapmamız gerekiyor. Alanyamız 333.000 nüfuslu bir şehir. Yaz aylarında ortalama 1.5 milyon. Bayramlarda 2 milyon. 333.000’e göre ayarlı bir şehrin iki milyonu taşıması mümkün değildir. Bu derece bindirilmiş kıtaları bile asgari sıkıntılar ile insan üstü bir gayret ve planlama ile idare eden Alanya belediyesi alkışı ve takdiri hak ediyor. Yeter mi? Yetmez. Mutlaka ilave tedbirler lazım gelir. Huzurun güvenliğin tesisi için acil eylem planları lazım. Bir ara İstanbul için önerilen teklifler gibi mesela bayramlarda otel rezervasyonları olmayanlar şehre alınmayabilir. İnsanların tatil hakları gasp edilmesin diye şehir dışında devasa tatil amaçlı kapmping alanlarına benzer alanlar yapılabilir. Günler öncesinden tatil için konklama tesisi arayıpta bulamayanlar var. Nasılsa bir yer bulurum diyerek sorumsuzca çıkıp gelenler var, hiçbir yer bulamazsam parkta arabada yatarım diyenler var. Sıkıntılar her sene aynı. Onun için daha vahim sıkıntıların yaşanmaması için şimdiden çözüm yolu aranması elzemdir.
Asla mikro milliyetçi olmadık. Adriyatikten Çin settine Turan diyen bir fikrin şuuruyla cümle cihandaki Türkleri kucaklamaktan gurur duyan biri olarak söylüyorum. Bir birimizi ötelemek yerine, düzeni bozanlara, çevreye rahatsızlık verenlere fırsat vermeden kenetlenmeyi başarmalıyız.
Davar gübresinin (giliğini) kalitesini ısırarak anlamaya çalışan gariban bir neslin, otellere binalara sahip olan kibirli nesli ile, harmanlarda saman savuran, ovalarda koyun besleyen cefakar bir neslin, sanayi ve ticaret devi olan görgüsüz neslinin kavgasına müdahil olmayın. Çünkü “Asıl azmaz bal kokmaz, kokarsa yağ kokar aslı ayrandır” Asaleti yoksa ne önemi var nereli olduğunun" dedi.
İlginizi Çekebilir